Entries in genel (38)
Cumartesi
Nis252009
Cumartesi, Nisan 25, 2009 at 4:28PM
Dükkan Taşınıyor
Çok uzaklara gitmiyorum aslında.
www.ilkerugur.com adresi boşalınca oraya taşıma kararı aldım bloğu. Bir de önemli bir değişiklik olarak İngilizce yazacağım.
Bunun sebebi ise yurtdışı bağlantılarımın yazdıklarımı merak edip okuyamaması ve daha geniş bir kitleye ulaşma isteğim diyebilirim.
Bir de kartvizitime yazacağım bir bloğum olsun istiyordum. Hem onu hem bunu tutmak vaktimi alacak. Zamanla futbol bloğunu da İngilizce tutmaya başlayacağım. Onu da ilkerugur.com altına taşımak istiyorum.
Arşiv burada durmaya devam edecek.
tagged genel
Perşembe
Nis092009
Perşembe, Nisan 9, 2009 at 11:00AM
Mütevazı olmayı başarabilen insanlara bayılıyorum.
Bunu neden yazdığıma gelince.
İnternet aleminde pek çok kişi ekranın karşısında kendisine yapay bir persona yaratmayı ve yaptığı işleri abartarak yansıtmayı çok seviyor. Bu aslında gerçek hayatta da böyle. Hangimiz iş yerimizde bir şey yapmadan oturup böbürlenen insanlardan şikayetçi değiliz ki. Ama internet bu güruhun kendilerini ve diğer kişileri kandırmasına çok elverişli bir ortam yaratıyor.
Bu güruhun bazı temsilcileri frienfeed'de de yer alıyor. Hemen her mecrada oldukları gibi. Orada yaptıkları işlerin ne kadar önemli olduğunu herkese anlatma ve bir yer etme derdindeler. Bunu göstermek için her fırsatı değerlendiriyorlar. Her başlığa bir yorum, en ufak hatada sataşma, kendini gösterme çabası.
Rixos olayında yaşananları hayretler içerisinde izliyorum. Tartışma nereden nereye geldi takip etmek bile oldukça güç olmaya başladı ama ben bu tartışmanın içerisinde sakin duran, yaptıkları işleri insanların gözüne sokmayan, kendisini övmeyen tarafı kendime daha yakın buluyorum.
Bu tartışma devam ederken bazı insanları büyük bir hayranlıkla izliyorum. İsimlerini vermeyeceğim ama onlar zaten kendilerini biliyor. Bu kişiler Türkiye'de sadece internet sektöründe değil pek çok elle tutulur sektörde de kendilerini kanıtlamış ve egolarını arka plana atmayı başaran kişiler. Onların başardıklarını görüp, hayattaki başarılarını kazanılacak veya kaybedilecek bir tartışmaya bağlayanlar ve hayatlarını çekişme üzerine kuranlar için üzülüyorum. O hayat zor geçer arkadaşlar.
tagged genel
Cumartesi
Nis042009
Cumartesi, Nisan 4, 2009 at 12:58PM
Boş bir Cumartesi günü
Hanım sınava gitti, ardından arkadaşlarıyla buluşacak. Ben ve Kuduruk evdeyiz. Bu satırları şu an yazabiliyorsam tek sebebi Kuduruk'u odanın dışına atmış olmamdır. Kendisi tam bir teknoloji düşmanı.
Bu Cumartesi'ye boş diyorsam da siz inanmayın. Yapılması gereken bir ödevim var emba'in adını bilmediğim dersinde. Arz, talep vb. için grafik çiz diyor ama nasıl çizerim en ufak bir fikrim yok.
Acıbadem Maslak hastanesine bri haftada iki kez gittim ve bir hastaneyle aramda duygusal bağ oluştuğunu ilk kez hissettim. Böyle bir mimari ve fonksiyonelliği ilk kez bir arada görüyorum. Dr. House'un hastanesinden daha güzel kesinlikle. Ama feci pahalı.
Pahalı demişken sigorta şirketlerinden nefret ediyorum. Bir kez hasta olunca bir sonraki dönem onu poliçeden çıkartıyorlar ve siz de kalıyorsunuz resmen. 15 tane test + bir doppler ultrason 860 TL olur mu ya?
Büyük bir proje için üst düzey birisine bir mektup yazdım. Kendisiyle tanışıklığım olsa da resmiyete döktüm işi. Bakalım neler olacak?
Burcu Esmersoy programını çok beğendim. WoW oynamasına en çok şaşıran benim herhalde. O kadını ekran karşısında level atlamak için kasarken düşünemiyorum.
İletişim Yayınları ve Aral İthalat programımıza destek veriyorlar sağolsunlar varolsunlar. Onlar için çok daha büyük kıyaklarım olacak yakın zamanda. (N.T. sorry for the match, H.Y. sorry to you too.)
Olimpiyat Stadı yayınımızda Hasan'ın maç anlatmasına bakıp bakıp kopuyorum. Mustafa Pektemek diye başlıyor ya orası bittiğim andır.
4 Haziran'da Londra'da süper bir seminer var. Football and Technology diye. Ona katılmam için davet geldi. Haydi TFF, haydi TFF haydi tam zamanı tam zamanı şimdi diyorum ve katkılarını bekliyorum.
Finale 50 günden az kaldı. Bu hazırlıklarda yaşadığım off the record şeyleri yazsam olay olur herhalde. Ama benim yaşadıklarım Orhan Gorbon'un yaşadıklarının onda birisi olsa gerek.
İspanya maçında David Villa'yla fotoğraf çektirerek ilk kez bir futbolcuyla fotoğraf çektirmiş oldum. Röportajları saymıyorum. Ama bu isteğim üzerine çektirdiğim ilk fotoydu. David Villa'yı severim çok.
Uzunca bir yazı oldu sanki. Biraz da sonraki başlıklara bırakayım en iyisi.
Çarşamba
Mar252009
Çarşamba, Mart 25, 2009 at 9:45PM
UEFA ziyareti bitirdi, ben de biter gibi oldum.
Yarın Ümit Milli maç var. Hem görev hem keyif olacak. Kirli Sepeti'yle ilgili bir sürpriz de olacak. Ama asıl bomba haftaya geliyor.
Finale 56 gün kaldı.
Seçime 4 gün kaldı. Kılıçdaroğlu kazanırsa çok sevineceğim. Öyle böyle sevinmek değil ama.
Yaprak Dökümü denen diziyi çözemedim gitti. Ne saçmalıktır ya. Aşk-ı Memnu da apayrı bir olay.
Blog aksıyor ama daha çok aksayacak. 20 Mayıs'a kadar beni idare edin.