Sorusu Olan?

Search-Ara
FVP - Frequently Visited Pages
Wishlist
  • Bounce: How Champions are Made
    Bounce: How Champions are Made
  • My Father and Other Working Class Football Heroes
    My Father and Other Working Class Football Heroes
  • Just My Type: A Book About Fonts
    Just My Type: A Book About Fonts
  • A History of the World in 100 Objects
    A History of the World in 100 Objects
Cumartesi
Şub072009

Youtube ve Moderasyon

Friendfeed'de Fatih Turan'ın bir yorumu üzerine bu yazıyı yazıyorum. Yorum şöyle:

"Youtube'daki yorumları gördünüz mü? Adamlara ne kadar da sıradan geliyor sövmek. =D Her lafın sonunda bi sövme var. Ayıp ya..."

Sonuna kadar katıldığım bu yorum aklıma bir şey getirdi.

Hemen hemen her site moderasyonlu yorumlama yapmaya izin veriyor. Youtube'da neden bu yok?

İngilizce moderasyon olabilir ama Türkçe veya başka dillerde olması gereklidir.

Yorumlar şikayet edilebiliyor ama kim uğraşır?

Youtube'un bunu cidden planlarına koyması ve uygulaması gerekiyor. İnsan kılıklı mahlukların yorum diye yazdıkları küfürler insanlara bıkkınlık verdi. Bu mahluklar Youtube gibi son on yılın en büyük işlerinden birisinin kalitesini düşürüyor. 

Youtube hissedarlarına üye sayısını gösterip hava atıyor olabilir ama nicelikten çok niteliğin önem kazandığı bir çağ geliyor. Hazırlıksız olan bir anda silinip gider ve web çöplüğü böyle çok örnekle dolu.


Cuma
Şub062009


INC. Dergisi

Maya Medya tarafından çıkarılan Inc. dergisi ABD orijinli bir dergi. 1979 yılında ilk sayısı çıkmış. Kurucusu Bernie Goldhirsh.

Goldhirsh ilk olarak Sail dergisini kurmuş ve 10 milyon dolara sattıktan sonra INC.'i çıkarmış. INC. Incorporation kelimesinin kısaltması. Kurulum aşamasındaki şirket girişim anlamına geliyor. Dergi de tamamen girişimcilik üzerine.

Türkiye'de üçüncü sayısı çıktı. Belli bir tempoyu yakaladılar. İnternet girişimlerine biraz daha yer verseler çok daha iyi olacaklar.

Benim gibi başarı hikayeleri okumaktan zevk alıyorsanız Inc. tam sizlik bir dergi.

Türkiye edisyonunun başarısını tam olarak ABD edisyonuyla karşılaştırdıktan sonra söylemek lazım aslında.

Ben bir de Fast Company ve Wired'ın Türkçe edisyonlarını istiyorum. Tek sebebim ise yabancı edisyonların fiyatının çok uçuk olması.

Cuma
Şub062009

Son Bir Hafta

-Öncelikle özürlerle başlamam lazım. Blogla ilgilenemedim ama UEFA ziyareti ve kendi işlerim fazlasıyla vaktimi aldı. Bilgisayarın başında oturma fırsatı bulamadım desem yeridir. 

-UEFA ziyaretiyle başlayalım. Çok verimli geçti. Planlar son aşamaya getirildi. Anlaşmalar yapılıyor ve inşaat çalışmaları en kısa sürede başlayacak ve son 20 gün deli bir hızla devam edecek. 

-Heyecanlandırıcı bir blog açma teklifi aldım. Ve bu kez para kazanacağım. Yakında detayları sizinle paylaşırım. 

-Televidyon.com'u ne kadar sevdiğimi söylemiştim daha önce. Orada bir programım olacak. ilk çekimi dün yaptık. Yayınlandığında burada sizlerle paylaşacağım. Programın adı Kirli Sepeti olacak ve zaman zaman burada paylaştığım hoşuma giden şeyleri orada Hasan Yalçın'la birlikte tartışacağız. 

-TamSaha'nın yeni sayısında Serdar Kuzuloğlu röportajı var. Okumanızı tavsiye ederim. 

-Gripten hala kurtulamadım. Kendimi iyi hissediyorum ama burnum akıyor ve boğazlarım dolu dolu böyle. 

-HemVarımHemYokum sitesi en hızlı gelişen sitem oldu. Her program özeti sonrası 200 kişi siteye giriyor. Var Mısın Yok Musun'da yarışmak ve bir ev parası kazanmak istiyorum. Evet başvurdum.

-Krizdeyiz efsane bir program. 7,5 liraya 8 kişilik yemek yapan tipler var. 

-Yemekteyiz'de inanılmaz bir kadın var. Herhalde TV tarihinin en itici insanı. 

-UEFA.com'la ilgili güzel gelişmeler bekliyorum. Olunca sizlerle paylaşacağım



Pazartesi
Şub022009


Çakma Montblanc



Montblanc kalemlerin hayranı çoktu. Tuzlu fiyatıyla önemli bir prestij simgesi olarak görülür. Bir Rolex saat, Moleskine defter, Svarowski mücevher gibi. 

Her prestij simgesinde olduğu gibi Montblanc'ın da taklitleri dört bir yanda.

Bunun Türkiye'deki membağı ise Kapalıçarşı. Aslında Tahtakale'de el altında da bol bol bulabilirsiniz. 

Kapalıçarşı'nın ara sokaklarında saatçilere biraz dikkatlice baktığınızda pek çok model Montblanc kalem de görürsünüz. Hepsi çakma olsa da orijinale çok yakın ve normale göre çok ucuz. 500 dolarlık bir kalemi 50 TL'den satışa çıkartıyorlar ve pazarlıkla 20 TL'ye indiriyorsunuz. 

Dükkan sahibi yemin ediyor bana gelişi 18 TL diye ama ben çok inanmıyorum. 

Bu arada Kapalıçarşı'da alınacak daha çok şeyler var. Örneğin uygun fiyata el yapımı oyuncak satan bir dükkan gördüm. Çok sayıda saatçi mevcut. Çakma kotlar, tshirler, elbiselerde Kapalıçarşı'nın olmazsa olmazları.

Vakit bulursanız gidip gezmenizi şiddetle tavsiye ederim. 


Pazar
Şub012009

Earth TV

Sabahtan akşama kadar izleyebileceğim bir TV kanalı olsaydı bu Earth TV olurdu. 

Show Plus'ta saat başı yayınlanan Earth TV görüntüleri gerçekten muazzam. 

Canlı kamera bağlantısıyla dünyanın çeşitli şehirlerinden anlık görüntüler gösteren bu kanal çok yaratıcı bir iş öncelikle.

Kameralar yüksek çözünürlüklü olduğu için görüntü çok net geliyor ve trafik kamerası gibi düşük çözünürlüklü bir görüntü görmüyorsunuz.

Eğer o an gösterilen yer daha önce gittiğiniz veya bildiğiniz bir yerse içiniz bir hoş olabiliyor.

Geçen gün açtığımda Kopenhag'ı gösterdiler. Sonrasında ise Frankfurt'u. Çok hoşuma gitti. Önceki gün annemlerle seyrederken ise annemlerin oturdukları İzmir'i göstermeleri müthiş oldu. 

Earth TV çok harika bir kanal ve hiç gidemeyeceğiniz yerlerin görüntülerini 1 dakika boyunca sizin evinize taşıyor. Bir ton saçmalığın yer aldığı televizyonda güzel şeyler de çıkıyor arada bir. Earth TV kesinlikle bunlardan birisi.

Buraya tıklayarak sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Az önce açtım ve Kiev'de kaldığımız oteli gördüm. İnanılmaz cidden.

Page 1 ... 5 6 7 8 9 ... 69 Next 5 Entries »