Üründül'ün cevabı üzerine
Ömer Üründül ile tanışmışlığım vardır. Yurtdışında milli maçlara gitmişliğimiz vardır. Yanılmıyorsam Malta'da bir akşam yemeği de yemiştik bir grupla ve herkes kendi yediğini ödemişti.
Ömer Üründül bu Dünya Kupası'nda çok eleştirildi. Bazıları haklı, bazıları haksızdı. Bazı eleştiriler terbiye sınırını da aştı.
Ömer Üründül bugün gazetesine yazdığı yazıda bu eleştirilere üç aşamalı bir cevap vermiş.
İlk cevap Cengiz Semercioğlu'na. Ama Kelebek ekinin yayın yönetmeninin adını yazma gereği bile duymamış.
"Futbolsever adına vermeye çalıştığım bu hizmeti bazı kişilere yemek ısmarlamam ve ücret almamam sayesinde yerine getirdiğimi iddia edecek seviyesizliğe kadar indi bu eleştiriler."
(Semercioğlu'nun sitesi Medyatava cevabı üzerine almamış. O yazıyı manşet yapan aynı Medyatava'ydı bu arada)
İkinci cevap Hürriyet Gazetesi'nin spor sayfalarına.
Malum Hürriyet Spor Sayfası anketler yaptı, köşe yazarlarının görüşlerini aldı ve adeta anti Üründül kampanyası yürüttü. Bu kampanyanın fitilini Hıncal Uluç ateşlemiş olabilir zira Uluç'da görüşlerini bu sayfalarda tekrarlamıştı. Ayrıca Hıncal Uluç ve Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Arslan NTV'de program yapıyorlar.
"Doğan Medya Grubu'nun ilk evladı Milliyet'te yazarlık yapmış olmama rağmen yine aynı grubun bir başka yayın organı olan Hürriyet'teki sanki organize karalama kampanyasına herhangi bir üst düzey yöneticinin tepki koymaması düşündürücüdür. Hele hele patronaj sınıfının bu karalama kampanyasına adeta göz yumarcasına sessiz kalışı beni üzmüştür."
Burada sitem edilen kişi Aydın Doğan olsa gerek. Ömer Üründül'ün Doğan grubuyla ortak bir işi var mı bilmiyorum. Ama TAB Gıda iyi bir reklamverendir.
Üçüncü cevap ise Hıncal Uluç'a. Uluç'un ağır eleştirilerinin sebebi olarak Üründül'ün, Uluç'un gelir kapısını kapatması olduğunu düşünüyorum. O yönde birkaç işaret de var yazının içerisinde.
"Ancaaak... Bir kişi var ki, artık ona cevap yazmazsam bunun eksikliğini ciddi şekilde hissederim. Bu kişi de Hıncal Uluç'tur. Hıncal Uluç 17 Mayıs 2000 tarihindeki Galatasaray'ın Kopenhag'da Arsenal karşısında elde ettiği büyük zaferin yayını sırasında yorumcu olarak görev yapmamı ve futbolsevere hizmet etmemi o tarihten beri nedense hazmedememektedir. Ve o günlerden bu yana, yani 10 yıldan beri Hıncal Uluç beni en ağır şekilde ve sürekli eleştirmeyi adeta kendisine görev bilmiştir. Özellikle de son iki yılda TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin'i de hedef almak gibi, bir yazara hiç de yakışmayan bir tavır almıştır. İnsanın böyle bir anlayışın sergilenmesinden sonra ister istemez aklına bir soru gelmektedir: Acaba Hıncal Uluç olimpiyatlar ve Dünya Kupası'nda TRT tarafından yorumcu olarak görevlendirilseydi aynı tepkileri sergiler miydi?
Dünkü yazısında "Ömer Üründül futboldan hiç anlamıyor" diyor. Benim futbol bilgimi ölçmek isteyen kişinin önce kendisinin futboldan anlaması lazım. Hıncal Uluç'un futboldan hiç anlamadığı herkesin malumudur. Bütün dünyanın Maradona ile tahta çıkardığı adama, "Messi de futbolcu mu?" diye yazması bu konuda en son canlı örnektir.
Şimdi Hıncal Uluç'a bir soru sorup onun bu konudaki cevabını bekliyorum: TRT'nin yanında TV8'de iki sene İngiltere Premier Ligi'ni yorumladım. Star TV'de 5 sene Şampiyonlar Ligi yorumculuğu yaptım. 2006 Dünya Kupası'nı Kanal 1'de yorumladım. Euro 2008 Grup Elemeleri'nde Türkiye'nin maçlarını ATV'de yorumladım. Ayrıca Türkiye'nin üçüncü olduğu Euro 2008'i yine ATV'de yorumladım. 14 yıldır bu kanallar da dahil her yerde benim yorum yapmamın Hıncal Uluç gözüyle nedenini çok merak ediyorum."
Üründül eleştiriyi yaparken Uluç'un futbol cehaletini de vurguluyor. TRT Genel Müdürü'nün eleştirilme sebebi olarak Uluç'un iş alamamasını gösteriyor.
Ben Ömer Üründül'ün Dünya Kupası yorumlarını beğenmedim ama Cengiz Semercioğlu, Hıncal Uluç ve benzerlerinin yorumlarındaki seviye düşüklüğüne Üründül'ün en kötü yorumunu tercih ederim.