Sorusu Olan?

Search-Ara
FVP - Frequently Visited Pages
Wishlist
  • Bounce: How Champions are Made
    Bounce: How Champions are Made
  • My Father and Other Working Class Football Heroes
    My Father and Other Working Class Football Heroes
  • Just My Type: A Book About Fonts
    Just My Type: A Book About Fonts
  • A History of the World in 100 Objects
    A History of the World in 100 Objects

Entries in Dünya Kupası (3)

Cuma
Eyl092011

Bir adaylığın hatırlattıkları

Geçen gün bir arkadaşım vasıtasıyla İngiltere'nin 2006 Dünya Kupası adaylık kitabına ulaşma fırsatım oldu. 

Malum İngilizler sadece 2006'da değil, son olarak 2018 Dünya Kupası adaylığında da büyük hayal kırıklığına uğramışlardı.

Tüm bu Dünya Kupası adaylık sürecinde İngiliz basını 8 FIFA Yönetim Kurulu üyesinin adeta ipini çekti. Devlet televizyonu BBC oylamadan bir gün önce 3 FIFA üyesinin TV ve sponsorluk haklarından pay aldıklarını iddia eden bir yayın yaptı. Sunday Times çarşaf çarşaf özel dosyalar yayınladı. News of The World telekulak skandalıyla boğuşmasa sahte şeyhlerini bu dava uğruna kesin çalıştırırdı.

Bugün bir anket yapılsa Sepp Blatter'in gitmesini en çok isteyen ülkelerin başında İngiltere gelir diye düşünüyorum. 

(Bu hikaye çok uzun aslında ama kısa bir not; İngilizler son seçimde boş oy kullanma kararı almışlar ve diğer ülkeleri de yanlarına çekmeyi çalışıp genel anlamda başarısız olmuşlardı. Muhammed Bin Hammam'ın adaylığını destekleyen ülkelerin başında İngiltere'nin geldiği iddia edildi)

2006 Dünya Kupası adaylık kitabına gelirsem; iki ciltlik ve sert kapaklı bu dev eser kuşe kağıda basılmış. Adaylık kitabına detaylı bakmasam da gözüme çarpan iki şey oldu. İlki Sepp Blatter'den nefret eden İngiltere 1999'da Blatter'i tavlamak için sözlerini tam sayfa olarak adaylık kitabına basmış.

  

 

 İkincisi ise Spice Girls de kitapta kendilerine yer bulan ünlüler arasında. En popüler zamanları tabi.

 

 

2006 Dünya Kupası yarışında 5 ülke yarışmış, Brezilya 7 Temmuz 2000'deki oylamaya 3 gün kala çekilmiş, Fas, ilk turda, İngiltere ikinci turda elenmişti. İngiltere ilk turda 5, ikinci turda 2 oy almıştı. Finalde Güney Afrika, Almanya'ya 1 oyla kaybederek Dünya Kupası hayallerini 2010'a bırakmıştı.

Daha sonra yaşananlara bakarsak; Brezilya malum 2014'ü aldı. Bu beşliden 2018'i hayal eden İngiltere 2018'i de kaybederek adeta yıkıldı ve bu yıkımın en büyük sonucu The FA ile futbolu yöneten kurumlar arasındaki köprülerin atılması oldu.

İngiltere'nin bu hayal kırıklıklarıyla dolu Dünya Kupası öyküsü bakalım ne zaman gerçekleşecek. 2026 gerçekçi bir hedef olur mu acaba?  

Salı
Tem132010

Kupa'dan ekonomik notlar

 

Sayılara bakınca 2010 Dünya Kupası, 3 milyar doların üzerinde cirosuyla dünyanın en büyük spor etkinliği olmuş. Ciro 2006'daki 2,3 milyar doları bir hayli geçmiş.

Yayın gelirlerinde %53'lük bir artış söz konusu ve sadece yayın gelirleri 2006'nın tüm bütçesini yakalamış. Biletler ve Hospitality paketlerinin beklentiler doğrultusunda satılmadığını maçlarda gördük. Nitekim Hospitality gelirlerinde %46'lık bir düşüş söz konusu.(110 milyon dolar) 

Yayın gelirlerindeki artış 2006'nın başarısından kaynaklanıyor ve 2010'un 2014 ve 2018 üzerindeki etkisini zaman gösterecek. 

1 milyar dolarlık sponsorluk geliri de 2006'ya göre %80'lik bir artışa işaret ediyor.

Güney Afrika Hükümeti bu turnuva için 3,85 milyar dolar harcamış ve ekonomik etki 11,8 milyar dolar olarak hesaplanmış.

373.000 ziyaretçinin turnuva için Güney Afrika'ya geldiği düşünülüyor ve toplam izleyici sayısının 26 milyar olduğu hesaplanmış. Organizasyon Komitesi'nin bütçesi 523 milyon dolarmış.

Sportcal'ın son sayısındaki bu rakamlar en kârlı Dünya Kupası'nı yaşadığımıza işaret ediyor. Fakat en başarılı Dünya Kupası olup olmadığını tartışabiliriz ve bu turnuvanın olumlu veya olumsuz etkilerini 2014'te görebileceğiz.

Malum 2014 Dünya Kupası'na Brezilya evsahipliği yapacak.  Ayrıca 2016 Olimpiyatları'nın evsahibi, Rio de Janeiro.

 

Dipnot: Bu tip yazılara başlık bulmak çok sıkıntılı ve çok sıkıcı bir başlık olmuş yine. Buna bir çözüm bulmam lazım.

Pazartesi
Tem122010

Karaborsası Olmayan Bilet

 

 

 

Aşağıdaki alıntı Fikret Ercan'ın bugünkü Hürriyet Spor sayfasına yazdığı köşe yazısından:

"DÜNYA Kupası’nın süper finalini 84 bin şanslı insanla birlikte izledik. 1. sınıf bilet fiyatları 900 dolar. Biletler hiçbir yerde satılmıyor tabi.

3-4 sene önceden sponsorlar tarafından kapatılmış. Onun için karaborsası bile yok. Değeri üzerindeki fiyatın kat be kat üstünde. Kullanılmış biletlerin bile e-bay’de bir diğeri var."

Bundan sonrası ise bana ait:

-Karaborsası olmayan biletler arz ile talebin buluşmadığı yani biletlerin tamamının satılmadığı maçlarda olur. Dünya Kupası finalinin karaborsası daha biletler satışa çıkmadan açılır, maç başlayana kadar devam eder. 

-2010 Dünya Kupası Finalleri'nde biletler konusunda ciddi sıkıntılar yaşandı. Çoğu maçta tribünlerde boşluklar vardı. Bu nedenle karaborsa yoktur diyebilirsiniz ama gişelerde bilet satışı yapılmadığı için yine karaborsa olmuştur. Emek Ege oralara gitti doğrusunu bilir.

-Fikret Ercan, Andrew Jennings'in Faul kitabını okuyup en büyük karaborsacının kim olduğunu öğrenmeli bence.

-Tamam sponsorla gittiniz finale. Çok güzel bir şey. Güzel bir imkan. Ama köşe yazınızı buna ayırmayın. K'naan ve Umut Sarıkaya üzerinden bunu yapmayın. Muhtar Kent'i de araya sıkıştırmayın. 

Bu arada Fikret Ercan Hürriyet Gazetesi Genel Koordinatörü'ymüş. Fotoğrafını ararken yılbaşında dostlarına verdiği geyik partisi haberine de rastladım. O da iyiymiş.