Sorusu Olan?

Search-Ara
FVP - Frequently Visited Pages
Wishlist
  • Bounce: How Champions are Made
    Bounce: How Champions are Made
  • My Father and Other Working Class Football Heroes
    My Father and Other Working Class Football Heroes
  • Just My Type: A Book About Fonts
    Just My Type: A Book About Fonts
  • A History of the World in 100 Objects
    A History of the World in 100 Objects
Cuma
Oca022009

Yeni yılda değişmeyenler

-Taksim'de taciz olayları beni baydı artık. Buna bir çözüm nasıl bulunamaz anlamıyorum. Her insanın istediği zaman istediği yere gitme hakkı vardır. Taciz varsa gitmesinler gibi ifadeler yarın bu işi meşru kılar. Dövüleceğini bile bile içki içmesin'e, taşlanacağını bile bile saçı açık gezmesin'e döner.

-Türkiye'nin kısırdöngüleri. Melih Gökçek'in yeniden Ankara Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmesi. Halktan fazladan para almaktan gocunmayan bir adam düşünün, 50 liralık sayacı 300 liraya satan, tek başına tüm belediyelerden daha fazla borca sahip bir belediyeyi yönettiğini iddia eden. Sadaka bizim kültürümüzde vardır diyen bir başbakan. Oy uğruna çevre kirliliğine yol açan belediyeler. Bürokrasinin her yerine sirayet eden bir uyuşukluk. Rüşvet her yerde kol geziyor. Yasalar kişilere göre yorumlanıyor.

-Savaşlar. İsrail-Filistin, ABD-El Kaide, ABD-İran, Rusya ve herhangi bir komşusu, Türkiye-PKK. Hiç bitmeyecek bu kesin.

-Ekonomik kriz. Hep vardı ve bu sene de devam edecek. Krizden çıkış yolları diye bir bölüme başlasam ve ütopik fikirlerimi saçsam etrafa iş yapar mı acaba.

-Trafik kazaları. Türkiye'de her şoför bir kez kaza yapıyor. Bu kazanın hayatınıza sirayet edip etmemesini dikkatli olup olmamanız belirliyor. Önümüzdeki sene de bu devam edecek.

-Şansa yaşamak. Bir bomba patlayabilir, tren raydan çıkabilir, doğazgaz borusu patlayabilir, sele kapılabilirsiniz, yanlış bağlanmış elektrik kablolarının kurbanı olabilirsiniz. Belediye otobüsünün freni patlar, uçak pilotunuz kestirmeden gitmeyi tercih eder, çukura düşersiniz, başka bir inşaat sizin binanızın çökmesine neden olur, Kuran kursu çöker, apartman bir anda yıkılır. En muhtemeli deprem olur.

-Hakem hataları. Hiç değişmeyecek bir gerçek.

Salı
Ara302008

Benim için oldukça ilginç bir yıl oldu 2008. Başlarken bu kadar hareketli olacağını tahmin etmiyordum. Planlanmış işlerim vardı elbette. Ama çok riskli hareketlerim de oldu.

Yaptığım işten çok sıkılmıştım 2007 sonu itibariyle. Hırsım devam ediyordu ama karşılığını alamadığımı düşündüğüm anlar çok oluyordu. İş konusunda tahammülsüz olmuştum iyice. Tam bu dönemde olmadık bir teklif geldi. Bir Danimarka firması aldığım maaşın 3 katını teklif ediyordu ve Türkiye temsilcileri olmamı istiyorlardı. Konu ise bana biraz yabancıydı. Promosyon ürünleri üreten dünya çapında bir şirketi Türkiye'de temsil edecektim. Kabul etmem biraz hızlı oldu. Dediğim gibi çok bunalmıştım üzerimdeki iş yükünden ve nefes alamaz hale gelmiştim. İş sağlığımı etkilemeye başlamıştı ve ilk kez check up'a girmek zorunda kaldım.

O sıralar başkanlık seçimleri de vardı ve ben Ulusoy-Doğan değişimini iş değiştirmek için bir fırsat olarak gördüm ve Nickname'in Türkiye temsilcisi olarak göreve başladım. 6 aylık çok da yoğun olmayan bir çalışma. Türkiye'nin önde gelen hemen hemen tüm firmalarıyla toplantıların sonucu koca bir sıfırdı. Promosyon konusunda çok pahalıydık. Düzgün ürünler yapıyorduk, çocuk emeği sömürmüyorduk, zehirli boyalar kullanmıyorduk ama bu büyük şirketlerimiz için çok da önemli değildi. Ucuzsan ve kendini tamamen insaflarına teslim ediyorsan işi alabilirdin.

6. ayda yeter demeye başladım. Şirket merkezi de zor duruma düşmüştü. Uluslararası 10 milyon euroluk bir iş kaybedilmişti ve şirketin dengeleri bozulmuştu. O sırada federasyona geri dönmeyi düşünmüyordum. Diyordum ki bir iş bulurum illaki. Bu arada düğünüm yaklaşıyordu. Bir kesinlik olmadığı için erteleme planları yapıyorduk. Bu da oldukça moral bozucuydu. Bu sıralar UEFA Kupası Finali için medya sorumluluğu görevi önüme geldi ve ben de değerlendirdim. Bu konuda federasyona minnettarım. Ben şu an evlendiysem bunu sağlayan önemli etkenlerden birisi federasyonun bana sağladığı maddi ve manevi destektir. Ağustos sonunda UEFA Finali için çalışmalara başladık. O zamandan beri yoğun olarak devam ediyoruz.

Ekim sonunda hayatımıza Kuduruk girdi. Günlerimiz onla boğuşmakla geçiyor.

Mali açıdan iyi bir yıl olsa da borç kısır döngüsünden bir türlü çıkamıyorum. Bir yazlık aldım. Kaba inşaatı biten, bir yandan onun içini yaparken, diğer taraftan borçlarını ödüyorum. Hedefim bitirip satıp İstanbul'daki ev için peşinat yapmak.

Yıl boyu çeşitli projeler geliştirdim. Bazıları kabul bazıları plan aşamasında. Bunları 2009'da hayata geçirmek ve internette bazı işler yapmak istiyorum.
Bu sene çok kitap okudum. İş geliştirme ve pazarlama ile ilgili çeşitli kitaplara merak sardım. Oyunlar açısından verimli bir yıldı. Ben çok para harcadım oyunlara bu sene. Dönüp bakınca bazıları gereksizmiş diyorum. Kredi kartı ekstrelerimde de o kadar gereksiz şeyler var ki.

2008'de en büyük pişmanlığım federasyondan ayrılıp Avrupa Şampiyonası'nı kaçırmaktı. Ama dönüp bakınca o bıkkınlıkla bu o şampiyonaya gitmenin benim açımdan ciddi sorunlar yaratabileceğini düşünüyorum. Ama Nihat Çek maçındaki, Semih Hırvat maçındaki golleri attığında ertesi günkü gazetelerin yılın aptalı posteriyle yani benle çıkacağını düşünmedim değil.

Bu sene en çok izlediğim kanallar Akıllı TV, NTVSpor ve ComedyMax oldu. En beğendiğim film The Dark Knight'tı. Lost, Fringe, Raymond, CSI ve How I Met Your Mother en çok izlediğim dizilerdi.

2008'de hayattan çok şeyler öğrendim. Çok kafa yorduğum evlilik kurumunun bir üyesi oldum ve gayet mutluyum. İş değiştirdim ve ticaretin ne kadar zor birşey olduğunu anladım. Beni mutlu eden şeylerin sayısı arttı ve olumlu bir yıldı. Umarım 2009'da benzer bir yıl olur ama bu kadar hareket istemiyorum.

Pazar
Ara282008

Fringe



Daha önce yeni hastalık diye bir başlık açıp altını doldurmamıştım. Dolduracak pek birşey bilmiyordum aslında. Pilot bölümün ilk 25 dakikasını nette seyretmiş ve hayran olmuştum. Geçen gün ilk sezonun geride kalan bölümlerini buldum ve dün izlemeye başladım.

Gerçekten çok iyi bir dizi. J.J. Abrahams Lost'ta dillendirmediği konuları(Seyircinin ve fanların bulmasını istediği bilimsel gerçekleri) Fringe'in merkezine koymuş. 

Zaten açılış jeneriğinde bu konuların adları geçiyor. Bunlardan bahsettim sürprizi bozmak istemiyorum ama bu tip konulara ilgiliyseniz Fringe sizi tam anlamıyla tatmin edebilecek bir dizi. 

Oyuncular arasında Anna Torv, Keen Eddie'den Mark Valley, Dawsons Creek'ten tanıdığımız Joshua Jackson, Lost'ta arada bir arz'ı endam eden Lance Reedick gibi isimler var. 

Bir de Massive Dynamics diye bir firma var ki ben onları Google'a fena halde benzetiyorum. Tabi bu da başka bir zamanın yazısı olabilir. 

Pazar
Ara282008

Birkaç not...



-Kuduruk'ta son gelişmeler şöyle: Kalorifer peteğininin üzerine çıkıp poposunu peteğe oturtuyor. Ellerini cama koyup dışarıyı izliyor. Yaramazlığa devam. Sabahları tam bir canavar oluyor. Kulak çöpleri bir numaralı oyuncak haline geldi. Ben atıyorum o bulup getiriyor.

-Richard Branson'un otobiyografisi Losing My Virginity gerçekten süper bir kitapmış. Çok gaza geliyorsun.

-Doğalgaz fiyatları resmen belimi büktü. 326 YTL doğalgaz ne demektir ya. İğrenç bir hava kirliliği var oturduğum yerde ve oturduğum yerden İş Bankası Kuleleri'ni görüyorum. Buraya da mı doğalgaz gelmedi sayın başbakan?

-Yılbaşı olayını hiç sevmiyorum. Bu yılbaşı evdeyim ve bir kez daha 12den önce uyumayı hedefliyorum. İlginç TV programları yok değil. NTV'de onyıllar yarışacakmış. Eğlenceli olabilir. Ama lütfen o yetmişlerin yıldızlarını çıkarmasınlar sahneye. Komik oluyor. 

-Bir haftadır kola içmiyorum. Meyva suyu gibi şeyleri de azaltıp kendimi suya verdim. Faydasını görüyorum. Tavsiye ederim. 

-Geçen hafta hayatımda ikinci kez patlıcan yedim. Çok hoşuma gitmese de alışıyorum yavaş yavaş. Kabakta vardı ama onu yeme fırsatım olmadı. 

-Lazanya'nın kıymalı börek gibi olması sorunsalı neden kaynaklanır? Onu bulmaya uğraşıyorum. Düzgün bir İtalyan lokantasında gerçek bir lazanya yemek istiyorum. 1998 Mart'ında Roma'da 3 gün kalmış, her öğle ve her akşam ucuzca bir restoranda süper lazanyalar ve pizzalar yemiştik. Bir de geçen sene İtalya maçı öncesi Milano'da yediğim tiramisu inanılmazdı. 

-MYK Medya'daydım geçtiğimiz Perşembe. Ne güzel bir yerdir orası ya. Çalışma açısından aşırı ideal. UEFA Programı'da gerçekten çok iyi oldu. Herkese tavsiye ederim. Televidyon'dan takip edebilirsiniz. Alkışlarla Yaşıyorum'u da almışlar ve bu da süper bir haber tabii ki.    

-Creative Suite'i yüklüyorum. Çılgın tasarımlarımı bekleyin:)

Perşembe
Ara252008

Wired Wishlist

Wired dergisi yeni aboneler bulma çalışması kapsamında süper bir kampanya yapmış. 2008'in en güzel elektronik oyuncaklarını bir çantaya doldurmuş ve bu çantayı yeni abonelerinden birisine hediye edecek. Çantanın içinde müthiş şeyler var. Tam listesi şöyle:

Lenovo IdeaPad U110 Laptop
Nokia E71 smartphone
Ducati Corse rollerball pen
Phiaton MS 400 Headphones
Canon PowerShot G10 Digital Camera
Manfrotto ModoPocket camera stand
Leatherman Serac S2 LED flashlight
Buffalo Shinobi hard disk drive (60 GB)
Oliver Peoples Victory 58 Sunglasses
Creative Zen X-Fi media player
TomTom Go 930 GPS navigator
Moleskine Cahier notebook (set of 3)
PRS-700 E-Reader
Monster Outlets To Go 3 USB power strip
llpod Chargepod device charger
igg 0.4L traveler bottle
Iqua 603 Sun solar-powered headset
Monster ScreenClean cleaning fluid
Sprint Merlin EX720 mobile broadband card
Nintendo DS Lite gaming console
Tod's Cartella Computer Bag
Tiffany Business Card Case
Clear Card airport security pass (1 year)
Snow Peak titanium spork
Small Dog Chill Pill mobile speakers

Hepsini ayrı ayrı görmek için aşağıdaki adrese gidebilirsiniz.

Wired Wishlist