Sorusu Olan?

Search-Ara
FVP - Frequently Visited Pages
Wishlist
  • Bounce: How Champions are Made
    Bounce: How Champions are Made
  • My Father and Other Working Class Football Heroes
    My Father and Other Working Class Football Heroes
  • Just My Type: A Book About Fonts
    Just My Type: A Book About Fonts
  • A History of the World in 100 Objects
    A History of the World in 100 Objects

Entries in Program (2)

Cuma
Ara102010

SporBiz

NtvSpor'da yeni bir programa başladım. İşin gerçeği bu ilk programım ulusal televizyonda ama daha önceki Kirli Sepeti deneyimi nedeniyle yeni program diyorum.  

Programın adı SporBiz ve programda Cem Ülkeroğlu ile yorumculuk yapıyoruz. Programın sunucusu ise NTVSpor'un sabah sesi Murat Caner. Program yapımcımız ise Emek Ege. 

Bir süredir aklımızda olan bu projeyle aslında televizyonlarımızda veya gazetelerde çok verilmeyen konular üzerine konuşmak istiyoruz. Bu konular temel olarak spor yönetimi, pazarlaması ve ekonomisi olarak sınıflandırılabilir. 

Programda 2 ana haber işliyoruz. Bu haberler üzerine yorum yapıyoruz ve ülkemize yansımalarını değerlendiriyoruz. Bir de kısa haberler bölümü var. Yaklaşık yarım saat sürüyor.

Son olarak da programın yayın zamanlarından bahsedeyim. Her Perşembe saat 18.15'te NTVSpor'da. 21.45'te NtvSpor Radyo'da, gece yarısından sonra ise tekrarı var. Yayından birkaç gün sonra ise NTVSpor.net'te Video Galeri'ye ekleniyor. 

Programın özellikle spor yönetimi, pazarlama okuyan gençlere faydası olacağını düşünüyorum. Futbolun yönetimsel tarafı konusunda bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlara da kapımız her zaman açıktır. 

İlk bölümü buradan izleyebilirsiniz.

Cuma
Eki222010

10 Maddede İdeal TV Kanalı 

 

Bu konu üzerine düşünüyorum bir süredir. Düşünme sebebim ise RTÜK denen garip kurumun varlığı ve TV kanallarımızın buna nasıl boyun eğdiğini anlayamamam.

Bir diğer sebep ise Türkiye'nin en iyi kanallarına sahibiz diyen Doğan Grubu'nun aynı diziyi art arda yayınlamak gibi aciz ve ezik bir duruma düşmesi. Bu kadar mı zor durumdalar, kendilerini çok mu akıllı zannediyorlar, yoksa bu düzen bizi bu yola mı sevk etti diyorlar bilemiyorum. 

Maddelere geçeyim yavaş yavaş; benim aklımda olan ideal kanal şöyle:

1- Minimum reklam, maksimum saniye ücreti. Sponsorlu yayınlar, açgözlü olmayan TV yöneticileri, yayına zarar verecek derecede kötü reklamları geri çevirecek bir anlayış. 

2- Sabit yayın programı, değişmeyen saatler, yayından kaldırılmayan işler, sezonluk diziler. Ne eksik ne fazla.

3- Yapımcı kurumlarla mesafeli ve profesyonel ilişkiler. Bu sağlanamadığı için yayında olan ve kötülüğüne rağmen devam eden ne kadar çok dizi var farkında mısınız?

4- Zeki bir reklam satış departmanı. Yayının kalitesini reklamverene satacak, sayılara girilmesine izin vermeyecek, prim için ruhunu satmayacak.

5- Türkiye'nin en çok izleneni olmasa da en kaliteli programlarını yapma isteği ve çabası.

6- Koltuklarına yapışmaktan iş yapamaz hale gelmeyecek çalışkan, mütevazı, zeki bölüm müdürleri, sorumluları.

7- Laf olsun diye iş yapmayan, her bir jenerik üstüne günler harcayacak mükemmeli arayan prodüksiyon ve grafik ekibi.

8- Seyircisinin eleştirilerini dinleyen bir kanal. Şikayetlere cevap verecek ama herkesi memnun etmeye çalışmayacak bir müşteri politikası.

9- Çalışanlarını mutlu edecek bir personel yönetimi. Kimsenin kimseyi saçma ego savaşları yüzünden ezmediği bir ortam. Hedef herkesin çalışmak isteyeceği bir yer olmak.

10- Politikacılar veya birileri istedi diye kanal prensiplerini ayaklar altına almayacak bir üst yönetim. 

 

Benden şimdilik bu kadar. Sizin eklemek istediğiniz şeyler varsa yorum kısmına yazabilirsiniz. Bu yazı biraz yönetimsel oldu. İçerik tarafını da başka zaman yazacağım.