Ulaş gelirken;

Şu an buraya yazdığım her şeyin gelecekte çocuklarım ve torunlarım, hatta onların torunları tarafından okunabileceğini bilmek hem çok korkutucu, hem de heyecan verici.  

Ben, İlker Uğur, yarın doğması planlanan oğlum Ulaş için bu satırları yazıyorum. Umarım gelecekte bunlar kaybolmaz ve sen okuma şansı bulursun.

11 saat sonra hastaneye gideceğiz, 13 saat sonra anneni ameliyathaneye alacaklar ve sonra umarım sağlıklı bir şekilde aramıza katılacaksın.

Senin için zor bir gün olacak. Yeni bir hayat, yeni bir dünya, yeni insanlar, soğuk hava, kokular, sesler, tatlar. Göreceklerin, dokunacakların, hissedeceklerinle biraz korkutucu bir gün farkındayım. Bu günün tazminatı olarak hayatın boyunca tüm 3 Ekim'lerde kutlama yapma hakkına sahip oluyorsun. Hiç fena değil, değil mi?

Böyle pek çok durum var hayatta, hepsini bildiğim kadarıyla sana anlatmaya çalışacağım. Yarından itibaren en önemli işim bu. 

Annene dün şunu sordum; Bu hamilelik çok acayip bir ruh ve beden hali, özlemeyecek misin hiç? Sen geldiğin için kesinlikle özlemeyeceğini söyledi. Ben biraz daha düşündükten sonra özleyeceğimizi düşünüyorum. Zira bu işin en başından bugüne müthiş bir yolculuktu. Sonucunda sen geliyorsun. İnsan olduğumuzu en çok hissedeceğimiz anlardan birisi olacak herhalde. 

(Kabul ediyorum annen için zorlu bir yolculuk oldu, 9 aydır şeker, tatlı yemeyen bir insan kendisi. Hamilelik ve doğumla ilgili pratik bir sınav olursa en iyi dereceyle geçer)

Yarın mükemmel bir gün olacak inşallah. Sen rahat ol ve keyfine bak. O kadar çok sevenin var ki, hayatın boyunca bu sevgi en büyük desteğin olacak. 

Baban yazmayı sever, çok da uzatır bazen. Bu yazının özeti şu:

Eksik parçamızdın, şimdi tamamlanacağız. Seni çok seviyoruz.