Sorusu Olan?

Search-Ara
FVP - Frequently Visited Pages
Wishlist
  • Bounce: How Champions are Made
    Bounce: How Champions are Made
  • My Father and Other Working Class Football Heroes
    My Father and Other Working Class Football Heroes
  • Just My Type: A Book About Fonts
    Just My Type: A Book About Fonts
  • A History of the World in 100 Objects
    A History of the World in 100 Objects
Perşembe
Eyl162010

Bir Kalecinin Dönüşü

 

Roberto Jimenez Gago, Benfica'nın İspanyol kalecisi. Kısaca Roberto diye biliniyor. Altyapısında yetiştiği Atletico Madrid'in kalesine geçme fırsatını geçtiğimiz sezon başında yakalamış, fakat kısa süreli sakatlığı sonucu üçüncü kaleciliğe kadar gerilemişti. 

Devre arasında Roberto'yu Zaragoza'ya kiralık verdiler. Zaragoza'da harikalar yarattı. Takımının kümede kalma savaşında büyük rol oynadı.

Sezon sonunda Atletico Madrid'e dönmedi. UEFA Şampiyonu Atletico Madrid'in de ona çok ihtiyacı yoktu aslında. De Gea ve Asenjo gibi iki üst düzey kalecileri vardı zaten.

Benfica aynı dönemde Quim ve Julio Cesar'ı dönüşümlü oynatarak iki kupa kazanmıştı. Sezon sonunda Quim'i Braga'ya verdiler ve Roberto'yu transfer ettiler. 8 milyon Euro'luk transfer ses getirmişti. Benfica kalecisini bulmuştu.

Sonra yeni sezon başladı.

Benfica sezonun ilk maçında Roberto'nun hatalarıyla sahadan mağlubiyetle ayrıldı. İzleyelim:

 

Ardından ligin ikinci maçı da kaybedildi. Teknik direktör Jorge Jesus, Vitoria Setubal maçında Roberto'yu yedeğe çekti ve yerine Julio Cesar geçti. 

Maçın başında hemen öne geçen Benfica, 20. dakikada felaket senaryosuyla karşı karşıya kaldı. Maxi Pereria'nın kısa geri pasında araya giren Setubal'lı oyuncuyu Julio Cesar düşürdü. Sonuç penaltı ve kırmızı kart.

Kameralar Roberto'ya döndü. Bir de tribüne. Bir taraftarın elinde "Sana Güveniyorum Roberto" yazılı bir pankart vardı.

Roberto kısa süre ısındı. Oyuna girdi. Luisao ona destek verdi. Penaltı için işaret verildi ve:

Benfica o maçı 3-0 kazandı.

Bir sonraki hafta 83. dakikada hatalı bir çıkışla takımına bir gol daha yediren Roberto, Benfica'nın dört haftadaki üçüncü mağlubiyetinde de sorumluluk sahibi oluyordu.

Benfica geçtiğimiz Salı günü Şampiyonlar Ligi'nde Hapoel Tel Aviv karşısına çıktı. Kalede Roberto vardı. Sahaya ısınmaya çıktığında büyük alkış koptu. Maç boyu her kurtarışında tüm taraftarlar ona destek verdi ve Roberto maçı Benfica'ya kazandırdı. 

Maç öncesinde "Kendime güvenim tam, daha iyi olacağım" diyordu. Pazar günü Benfica, Luz'da Sporting'i ağırlayacak. Roberto bu maçta da iyi oynarsa taraftar onu iyice kabullenecektir. Daha önemlisi Benfica savunmasının ona güvenmesi.

Roberto dünyanın en iyi kalecisi olacak diye bir iddiam yok elbette. Ama Roberto belirli yeteneklere sahip bir kalecinin güvenildiği takdir nasıl geri dönüş yapacağı konusunda iyi bir örnek. 

Cumartesi
Eyl112010

Ciak Multicolor

 

 

Ciak'ın deri kaplı defterleri şahane. 

Türkiye'de biraz pahalı ama yurtdışından sipariş verebilirsiniz. Linkteki fiyatı 18 dolar. Türkiye'de 50 TL'ye görmüştüm.

Çok başarılı bir defterdir. Cildi çok sağlam, sayfalar kaliteli. Tavsiye ederim.

 

 

Cumartesi
Eyl112010

Almak Lazım - 2

 

Bir kez daha kafaya koydum ama bu fiyata almak biraz delilik olacak sanki. Yurt dışına çıkan bir arkadaşa aldırabilirim. Hep Bağış Erten'in suçu. 

 

Cuma
Eyl102010

İş Fikirleri - 1

Ben fikirlerin paylaşıldıkça verimli olacağına inanıyorum. Bundan sonra aklıma gelen ilginç iş fikirlerini paylaşacağım.

Springwise vari bir site olmayacak elbette burası ama bu fikirleri değerlendiren olursa sevinirim. Zira benim değerlendirecek ne zamanım ne de imkanım bulunuyor.

Orhan Pamuk okumaktan hoşlanacağı romanlar ve yazılar yazıyormuş. Ben de varlığından memnun olacağım iş fikirleri yazayım.

Bir de uyarıda bulunayım; sonuçta dünyada ilk vs. gibi iddialarım yoktur.

Bir gençlik hayali

Kaç zamandır bir kitap dükkanı açma hayalim var. Ama bizim memleket o kadar sinir bozucu bir kitap düşmanlığına sahne oluyor ki, çok orijinal bir kitapçı açmadıktan, iyi bir yer bulup binlerce lira kira ödemedikten veya %99'luk batma riskini almadan kitapçı açmak imkansız.

Online bir kitapçı açmak lazım. Orası da ideefixe, kitapyurdu, pandora tarafından kapatılmış durumda neredeyse. Bazı toptancılar bile perakendeye bu siteler aracılığıyla giriyor malum.

Yani orijinal bir şey yapmak şart.

Peki bu nasıl olacak?

Çevrimiçi ama niş 

Londra'da sadece güzel kitap satan(farkındayım çok kişisel) bir kitabevi hakkında bir şey okumuştum zamanında.

Böyle bir seçki yapıp günde bir kitap tadında bir site açılabilir. 30-40 kitaplık bir stokla çalışılarak uygun fiyata dağıtımcıdan alınan kitap, kitabevinin %15-20'si yarıya indirilerek %10 kârla satılabilir. Ama sorun şu bir kitabı 15 liraya satıp, 5 liralık kargo ücreti ödemek korkunç saçma olabilir. Bu nedenle hafta bir kargo gönderimiyle her müşteriye ucuz 2-3 kitap satmak oldukça mantıklı olacaktır. 

Tabi bunu yapabilmek mesele. Markafoni, Limango gibi bir marka konumlandırması, sağlam bir tasarım, güvenli bir site en  başta gelen gereksinimler.

Bunun dışında;

-Kargo şirketleriyle iyi anlaşmalar.

-Dağıtımcıları ikna etmek.

-En az 1 aylık kitap planının önceden belli olması.

-Bulunması zor yabancı dergilerin de işe dahil edilmesi.

-Sosyal Medya'da sürekli var olmak.

-Aktif tanıtım çalışmaları yürütmek.

gibi ciddi mesai gerektiren bir iş bu. Diğer taraftan yaklaşık 30.000 TL'lik bir başlangıç sermayesi. Şirket kurulumu, muhasebeci işleri gibi mevzular da var.

Ama yapılsa fena olmaz sanki.

Zira günlük ürün satan siteler 1 milyoncu dükkanları gibi oldu ve bu önemli mecrayı hareketlendirecek bir yer tutabilir.

Bu tip bir yer günde 100 kitap satabilecek bir konuma geldiğinde aylık yaklaşık 5000 TL kâr etme potansiyeline sahip olacaktır. Ama 100 kitabı satmak ciddi bir iş ve hiç de kolay görünmüyor. 

Neyse fikir benden uygulamayı yapanın ilk müşterisi ben olacağım söz.  

Pazartesi
Eyl062010

Gitmek Lazım - 1

 

CNBC-E'nin düzenlediği Yeni Medya Düzeni Konferansı'na katılmak lazım.

Konuşmacılar arasında Chris Anderson, Seth Godin, Arthur Sulzberger ve David Goodman var. 

Konferans hakkında detaylı bilgi, program ve bilet ücretleri için; http://www.yenimedyaduzeni.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yabancı konukların dışındaki konuşmacılar Doğuş Yayın Holding'den. Umarım işi şirketin reklamına dökmezler. 

Konferansın her sene düzenlenmesi düşünülüyor.

Sitesinden alıntı da yapalım:

"DYG Yeni Medya Düzeni Konferansı, gelişen teknolojik imkanlarla birlikte iletişimde ve pazarlamada hızla büyüyen ve büyümeye devam edecek olan dijital medyadaki gelişmeleri ve ileriye yönelik beklentileri tartışacak bir platform olacaktır.

2010 sonrasında da her sene yeni bir içerikle devam etmesi öngörülen konferans, görüşleri tüm dünyada ilgi uyandıran konularında uzman konuklarıyla yaklaşık 500 katılımcıyı ağırlayacaktır.

Neler Konuşulacak?

  • Yeni Medya Düzeninde İçerik ve Gelir Modelleri
  • Türkiye’de Dijital Medya Durum Tespiti
  • Dijital Medyada Telif Hakları
  • Dijital Medyada Reklam ve Pazarlamanın Geleceği
  • Gazetelerin Geleceği, Demokrasi ve Gazetecilik
  • Gelişen Medya Düzeninde Liderlik
  • Dijital Medyanın Geleneksel Mecralara Etkisi"